Hayvancılıkta hastalıklar neden önlenemiyor?
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakan İbrahim Yumaklı’nın hayvan hastalıklarına karşı "ithal aşı" yanıtı üzerine neden ölümlerin sürdüğünü ve çözüm bulunamadığını sordu.

Fotoğraf: MA
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya hayvan hastalıkları ile ilgili çeşitli sorular yöneltti. Gürer, hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği ve hayvan hastalıklarının etkileri hakkında veriler talep ederken Bakan Yumaklı’dan dikkat çekici yanıtlar geldi.
Gürer'in soruları
Gürer, Türkiye’nin hayvancılık sektöründe karşı karşıya olduğu hayvan hastalıklarına dikkat çekerek şu soruları yöneltti: “2024 yılında şap, brusella, koyun ve keçi vebası, koyun ve keçi çiçeği, antraks, mavi dil ve üç gün hastalığı gibi hastalıklarla tedavi gören hayvan varlığı sayısı nedir? Bu hastalıklardan dolayı kaç hayvan telef olmuştur? Hasta hayvanlardan mevzuat çerçevesinde şartlı kesim yapılan hayvan sayısı kaçtır? Hayvan hastalıklarının hayvan cinsine göre dağılımı nedir?”
Bakan Yumaklı'nın cevapları
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı 2024 yılında şap hastalığından 146, brusella hastalığından 71, antraks (şarbon) hastalığından 2.795, koyun ve keçi çiçeği hastalığından 1.050, koyun ve keçi vebası hastalığından 96, mavi dil hastalığından ise 326 hayvanın öldüğünü belirtti. Mevzuat çerçevesinde ise 1.501 büyükbaş ve 347 küçükbaş hayvanın şartlı kesimi gerçekleştirildiğini belirten Yumaklı, hastalıkların yaklaşık %60’ının büyükbaş hayvanlarda, %40’ının ise küçükbaş hayvanlarda tespit edildiğini kaydetti.
Yumaklı’nın paylaştığı verilere göre 2024 yılında büyükbaş hayvanlara 146 milyon doz, küçükbaş hayvanlara ise 77 milyon doz aşı uygulandı.
'Önlem varsa sorun neden ölümcül sonuçlara evriliyor?'
Gürer, hayvan hastalıkları ve buzağı ölümlerinin besiciler için büyük bir sorun olmaya devam ettiğini vurgulayarak ithal aşı ile her yıl binlerce hayvan aşılansa da hayvan hastalıklarının bitmediğini belirtti.
Gürar, "Hayvan hastalığı ortaya çıkan bölgede karantina uygulanıyor. Yıllardır mücadele edildiği ifade edilse de önlenememesi nedeni aşılar mı, tedavi mi, takip mi sorusunu gündeme getiriyor. 2024 yılında büyükbaş hayvanlara 146 milyon doz aşı uygulaması yapılmış. Büyükbaş hayvan varlığı 16 milyon baş ile 17 milyon baş arasında değişiyor. 146 milyon doz aşı hayvan varlığına bölündüğünde uygulama dikkate alındığında bu kadar aşı yapılmasına karşın sorunun çözüm bulmaması sorgulanmalıdır" diyerek şu soruları yöneltti:
"Bu aşıların ithal aşı olması yanında aşıların korunmasına yönelik yeterli olanaklar mevcut mudur? Aşıya rağmen hastalık sürmekte midir? Aşı için yurt dışına ödenen döviz nedir? Yurt içinden tüm aşı tedariki 5 yıldır gündemdedir. Son durum nedir? Saptanan yanında saptanamayan hastalıklar da var mıdır? Önlem varsa sorun neden ölümcül sonuçlara evriliyor?"
'Aşı ve hastalık takibi daha sıkı denetim ve kontrolü sağlanmalı'
Zoonotik hastalıkların insanlara doğrudan bulaş yoluyla geçmesi halinde toplum için de tehlikeli bir durumun söz konusu olacağını ifade eden Gürer, "Kamuda özelleştirilmeyen sınırlı kuruluş kaldı. Et ve Süt Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım İşletme Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlar dışında kamu tarımda yok gibi. TİGEM çiftliklerinde hayvan hastalık oranları geçmiş Sayıştay raporlarında dünya ortalaması üzerinde veriler ortaya çıkmıştı. Kamuda dahi bu sorunun yaşanmış olması sorunun çok yönlü takibini gerekli kılmaktadır. Özellikle önemli bölümü ithal gelen aşıların son noktaya erişimi ve hayvana vurulmasına değin süreci, taşınma ve koruması etki açısından önemlidir. Aşı yapıldığı halde hastalık yaşanan örneklerin varlığı bu bağlamda da sorgulanması gerekir. Ülke genelinde aşı ve hastalık takibi daha sıkı denetim ve kontrolü sağlanmalıdır. Kurban Bayramı dolayısıyla iller arası artacak nakillerin hayvan sağlığı açısından düzenli kontrol altında olması da önemlidir.”
'Yerli aşı geliştirmek bir ihtiyaç'
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlarının, Türkiye’de hayvancılık sektörünün karşı karşıya olduğu sağlık sorunlarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Gürer, "Özellikle telef olan hayvan sayıları ve şartlı kesim rakamları, karşı karşıya olduğu riskler açısından takip, denetim, hastalık öncesi önlemleri de kapsayan ve yerli aşı geliştirmenin ihtiyaç olduğunu göstermektedir.” dedi. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et